Kimler Hamasçı kimler el-Fetihçi… Hamas Türk solunu böldü
FKÖ…
Filistin Kurtuluş Örgütü…
Dava eski mi eski…
Ya da bugün hakikaten sadece “Filistin” davası mı?
Konuyu açalım: Solcular dün “el- Fetih” tarafındayken sağcılar bugün neden “Hamas” ın yanında?
Bu bir direniş mi yoksa sağ-sol davası mı?
Ya da ideolojik bir çatışma mı?
Bir kere baştan söyleyelim “Filistin” davasını ilk sahiplenen solculardı. O zamanlar Hamas filan henüz ortada yoktu…
Hatta… Hiç lafı eğip bükmeyelim, sağcılarda hiç ortada yoktu!
Mesela Filistin’e savaşmak için ilk giden 18 yaşındaki Mustafa Çelik’ti…
Türkiye İşçi Partiliydi.
Ve 19’unda Filistin Davası uğruna hayatını kaybetti.
KAMPA GİDİYORUM DEDİ FİLİSTİN’E GİTTİ
Yıl 1969…
Deniz Gezmiş…
Ailesine Kuşadası’ndaki çadır kampına gidiyorum deyip Filistin’e yola çıktı. Kaçak yoldandı tabi; Suriye’de yakalandı, gözaltına alındı…
Niye geldin, ne yapacaksın filan dediler…
Filistin’de savaşmaya geldim dedi.
Bir hafta sonra “Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi” tarafından gözaltından çıkarıldı ve Amman’a sıkı bir askeri eğitimden geçirildi…
Bir sonraki savaşa katılacaktı ama 1973 yılında savaş başladığında idam edilmişti…
Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’da o kamplarda eğitim gördü…
Hatta… Hüseyin İnan ve arkadaşları Filistin kampından dönerken yakalandı ve Diyarbakır Cezaevi’ne kondu…
O ara gazete manşetlerinde “ Türkiye’de sabotaj yapmak için El Fetih’te yetiştirilen sabotajcılar yakalandı” filan gibi haberler çıktı…
Uzatmayayım…
Bir kere HAMAS her ne kadar “terörist” olarak yaftalanmak istense de el- Fetih’ten çıkan İslami bir oluşum.
Şimdi… Bölgede iki önemli güç var; Lübnan Hizbullah’ı Şia, Hamas ise Sünni…
Sadece “din” eksenli değil kurtuluş örgütleridir de…
Meclistedirler, söz sahibidirler…
Yani el- Kassam Tugayları, Hamas’ın silahlı kolu ve Hamas ise Filistin’in seçilmiş yöneticileridir…
Partidir…
Peki, Deniz Gezmişler, Yusuf Aslanlar, Hüseyin İnanlar ne yapardı?
Bilemiyoruz…
Bildiğimiz geçenlerdeel-Fetih’in ve Filistin Davasının efsanevi lideri Yaser Arafat’ın yeğeni açıklama yaptı: “… Eğer yaşasaydı kalaşnikovunu alır Hamas saflarında savaşırdı” dedi.
Bugün…
Filistin’de 1970 ve 1980’de siyasette önemli bir rol oynayanMarksist oluşum, “Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi” yani Deniz Gezmiş’i Suriye’de gözaltından alıp kampa götürüp eğiten cephe “Aksa Tufanı”na katıldı, el-Kassam Tugayları ile İsrail’e karşı savaşıyor bugün!
Bunlar pek konuşulmuyor tabi!
Keza… Hedef Hamas değil Filistin halkıdır dediler…
Peki, bugün durum nedir?
Solcular Hamas ’ı destekliyor mu ya da hala el- Fetihçi mi?
Mesela… Doğu Perinçek Hamas liderlerinden biriyle görüştü ve desteğini açıkladı…
Mesela… Mehmet Ali Güller bir dönem Filistin davasına duyarsız olan sağcıların şimdi Hamasçı görünmesini samimi bulmuyor…
“Hamas’ın ideolojisi, Gazze’deki Filistinlilerin çoğunluğunun da ideolojisidir”, dolayısıyla “Gazze’de Hamas’sız bir çözüm gerçekçi değildir. Hamas’ı IŞİD ve el Kaide ile eşitleyen değerlendirmeler de doğru değildir; zira IŞİD de el Kaide de Hamas’a yıllardır Gazze’de şeriat uygulamadığı için tepki göstermektedir” dedi.
Mesela… Alper Taş, “…Hamas’ı eleştirebiliriz, Hamas’ın yolundan yürüyecek halimiz yoktur. Üstelik yaptıkları yanlışlar İsrail’in eline ciddi kozlar veren, halklara zarar veren yanlışlardır. Bunları hiç sakınmadan eleştiririz. Ama Hamas’ı hedefe koyarak hele İsrail’in yanında bir tutum almak olacak
iş değil. Evet, HAMAS İsrail’e karşı mücadele eden bir örgüttür ve biz genel olarak Filistin davasına destek veriyoruz. Bu kapsamda Hamas’a da sen çekil seni tutmuyoruz demeyiz” dedi.
Mesela Mustafa Yalçıner;“Ateşkese karar vermek, Filistin halkının, Filistin devletinin, Filistin direnişine bugün önderlik eden Hamas’ın yetkisindedir. Onların vereceği bir karardır. Filistin devletinin silahlı mücadele dışında bir çözümü yoktur”
Mesela… Merdan Yanardağ el-Fetihçi kanatta. Hamas’ın kökenini, kuruluşu, politikalarını pek tasvip etmiyor…
Mesela Barış Atay’da HAMAS karşısında… “Hiçbir sosyalist parti Hamas’ı savunmaz, vurgumuz Filistin halkı üzerineydi”demişti.
Mesela… Mustafa Yalçıner Hamas, Filistin’de devlettir diyor, kuruluşunu ve ideolojisini tasvip etmese de ”… Evet, Filistin halkının mücadelesinin yanındayız ve destekliyoruz. İsrail işgaline son vermeye yönelik tutumları destekleriz. Ancak bu dinciliği desteklediğimiz ve Hamas’ın yolu ve çözümlerini doğru bulduğumuz anlamına gelmiyor” dedi.
Mesela… İhsan Çaralan, “…Filistin davasının sadece İsrail’in saldırılarına karşı direnme değil antiemperyalist, laik ve demokratik Filistin talebini öne çıkarma gibi önemli bir sorunu da vardır” dedi.
Daha yeni…
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, “Meclis’te bir heyet oluşturulmasını ve bu heyetin Türkiye adına bölgeye gitmesini öneriyoruz” deyince Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder:
“… Gitmeyi çok isterim gerçekten, bütün kalbimle. O acıları yerinde görmek, onlara ses olmak ama yurt dışı yasağım var” dedi.
Şimdi soru şu…
Bu Filistin meselesi midir yoksa sadece Hamasçılık mı?
Ya da sadece el-Fetihçilik mi?
Diyelim ki şu an Filistin de Hamas değil de “el-Fetih” direnişte olsaydı, bugün “Filistin” davası diye haykıranların sesi ne kadar gür çıkardı?
Ya da “el- Fetih” direnişte olsaydı kaç solcu ne derdi?