Türkiye’nin ilk endüstriyel konut markası Homera, ev sahibi olma kurallarını değiştirirken depreme karşı güvenli yapılarda yaşama imkânı veriyor. Homera, konut sahibi olmanın imkânsızlaştığı bu dönemde, geleneksel ev sahibi olma yöntemine bir alternatif getiriyor. Modüler çelik yapılarda uzman olan firma, bu ay Hollanda’da açtığı showroom’uyla Avrupa’da da müşterileriyle buluşuyor. “Fabrikadan Halka” anlayışıyla hazır bir konut paketi sunan Homera, İstanbul gibi deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşümün hızla tamamlanmasına da olanak sağlıyor.
Mevcut yöntemlerle konut sahibi olmak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Ancak Türkiye’nin ilk modüler konut markası Homera, bu durumu değiştirecek. “Fabrikadan Halka” anlayışıyla kısa sürede anahtar teslim yapabilen Homera, geleneksel ev sahibi olma yöntemine bir alternatif getiriyor. Modüler çelik yapı üretiminde öncü olan firma, bu ay Hollanda’da açtığı showroom’uyla Avrupa’da da hizmet veriyor.
Beş katlı bir apartmanı 4-6 ay gibi kısa bir sürede yaşanabilecek halde teslim edebilen Homera, kentsel dönüşümün hızla tamamlanması için de önemli bir imkân yaratıyor. Şirketin hedefleri arasında, İstanbul gibi deprem riski yüksek şehirlerde özellikle hasar alması halinde büyük kayıplar yaşanacak okullar, yurtlar, hastaneler, itfaiye birimlerinin yeniden inşa edilerek hızla güvence altına alınması da yer alıyor.
Depreme karşı dirençli çelik yapılar
Projeleri sürdürülebilir tasarım ve mühendislik kriterlerine uygun olan Homera evleri, 11 bin metrekare kapalı ve 20 bin metrekare açık üretim alanına sahip Akkon Çelik Fabrikası’nda endüstriyel çelik yapı sistemiyle üretiliyor. Depreme karşı dirençli, yüksek enerji verimli ve çevre dostu olmasıyla sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olan Homera yapıları, müşterilerine istedikleri yerde, kişileştirilebilir, tek ya da çok katlı, farklı büyüklüklerde ve tasarımlarda anahtar teslim ev sahibi olma şansı sunuyor.
Çelik taşıyıcı sisteminden mimari tasarım projesine, elektrik-mekanik projesinden iç mimarisine kadar her detayın incelikle planlandığı Homera modüler yapıları, sadece konut çözümü sunmuyor. Antalya’daki Club Marco Polo, Kaş’taki Kairos Hotel ve Kartepe’deki Tumba Sisli Vadi Otel gibi farklı yapı türleri de inşa edilebiliyor. Yurtdışında da talebin yoğun olduğu Homera ürünleri, şimdiden Belçika, Avusturya ve Dominik’te kuruldu. Kısa sürede inşa edilmesi ve hayata geçirilmesiyle yatırımların hızlı dönüşünü sağladığı için arsa sahipleri ve yatırımcıların da ilgisini çekiyor.
Amaç güvenli ve sürdürülebilir inşaat bilinci oluşturmak
Homera, özellikle deprem bölgesinde bulunan ülkemizde güvenli binalar inşa ederken, sürdürülebilirliğe uygun yapı sistemlerini yaygınlaştırmayı amaçlayan, fabrika ortamında yapı üretiminin öncüsü Consera’nın lokomotif markalarından biri. Consera Kurucusu Melih Şimşek, üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği off-site construction’ın, öncelikle sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatasını ortadan kaldırdığını vurgulayarak, “Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. Modüler çelik yapılar hem hızlı inşası hem güvenilirliğiyle Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nde en öncelikli ihtiyaçlar arasında yer alan ve hâlâ günümüzün önemli sorunlarından barınmayla ilgili en iyi çözüm üreten sistemler. Ayrıca inşaatı, yüksek katma değer yaratacak şekilde ihraç edilebilir kılması, ülke ekonomimiz için de büyük bir gelir yaratıyor. Yeni nesil bir konut edindirme metodolojisi sunan Homera da projeleriyle Türkiye ekonomisine ve ihracata katkı sağlıyor. Ancak asıl amacımız depreme karşı güvenli çelik yapılar ve sürdürülebilir inşaat konusunda toplumu ve sektörü bilgilendirip geliştirmek. Bu nedenle AR-GE çalışmalarına çok önem veriyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı