Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “İstanbul’da deprem riski var. Ulaştırma yapılarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık.” dedi.
Yapım aşamasındaki Sarıyer-Kilyos Tüneli’nde incelemelerde bulunan Uraloğlu, burada yaptığı açıklamada, İstanbul’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak birçok işe imza attıklarını söyledi.
Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler köprülerinin tabliyesini askıya aldıklarını belirten Uraloğlu, şunları söyledi:
“Yeniden yaptık diyebilirim. Gece çalıştık, İstanbullu fark etmedi. O bütün askı halatlarını değiştirdik. Bütün viyadüklerdeki deprem takozlarından tutun, onların artı güçlendirilmesiyle ilgili bütün çalışmalarımızı yaptık. Bir taraftan bunu planlarken bir taraftan Allah korusun bir afet durumunda, bir deprem durumunda İstanbul’a acil yardım ekiplerinin, acil yardım malzemelerinin nasıl gireceğini ve İstanbul’dan çıkacak olan vatandaşlarımızın nasıl çıkacağıyla ilgili projeleri yapıyoruz.”
İstanbul’da bir deprem riski olduğunun altını çizen Uraloğlu, “Buna yönelik ulaştırma yapılarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık.” açıklamasında bulundu.
10, 20 ve 100 yıl sonrasını İstanbul için planladıkları vurgulayan Uraloğlu, “Sarıyer-Kilyos Tüneli de tam bu anlattığıma hizmet edecek olan projelerimizden bir tanesi.” şeklinde konuştu.
“Ana ulaşım arterleriyle ilgili büyük çalışmalar yaptık yapmaya da devam ediyoruz”
Bakan Uraloğlu, İstanbul’un aort damarları denilebilecek, ana ulaşım arterleriyle ilgili büyük çalışmalar yaptıklarını ve yapmaya da devam ettiklerini söyledi. Bu çalışmalar kapsamında bakıldığında Avrasya Tüneli, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu gibi projelerin sadece İstanbul’un ulaşımını rahatlatan projeler olmadığını, bütün Türkiye’ye hizmet edildiğini dile getiren Uraloğlu, şöyle devam etti:
“15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden günde yaklaşık 180-200 bin civarında, FSM’den yaklaşık 240-250 bin, Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarında araç geçiyor. Marmaray’da 300 sefer yapılıyor günde ve orada da yaklaşık 600-650 bin kişi insanımızı oradan taşımış oluyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden günde 150 bine yakın bir araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de gerçekten ağır taşıt trafiği.
Avrasya Tüneli, Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’yle beraberinde Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir an olmadığını düşünelim. İstanbul yaşanmaz, geçilmez hale gelmiş olurdu. Bütün Türkiye’yi etkilenmiş olurdu. Onun için bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz. İstanbul Havalimanı projesi… Tamamen bir siyasi duruşla eleştirilen bu projemiz bugün Avrupa’nın birincisi, dünyanın 6. büyük havalimanlarından. Geçen sene 78 milyon, neredeyse Türkiye nüfusu kadar insanımızı oradan seyahat ettirmişiz.”
Uraloğlu, hedeflerinin 200 milyon yolcuya hizmet vermek olduğunu ve bu hedefe yönelik olarak terminal binaları ve yeni pistlerin yapımlarına devam ettiklerini belirtti.
Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum’un bahsettiği iki yakaya iki tünel projesinden birinin bunun devamı olduğunun altını çizen Uraloğlu, ilk etapta burayı bitirdiklerinde ciddi bir hizmet göreceğini açıkladı.
Uraloğlu, projenin daha sonra da Beşiktaş’a kadar uzatılmasının yine gündemlerindeki işlerden olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi bu projeyle ilgili biz sahilden başlayacağız. Yaklaşık 8 bin 200 metrelik güzergahtan bahsediyoruz. Bunun yaklaşık 7 kilometresi tünelle geçiyor. Çift tüp tünelle iki gidiş ve iki geliş olmak üzere toplam 4 şeritli. 1200 metrelik viyadükler ve bağlantı yollarından oluşmuş olacak. Bu tünelimizi bitirdiğimiz zaman Sarıyer’den 35 dakika süren seyahat süresi sadece 5 dakikaya düşecek. Biz bunu getirip Kilyos’tan Kuzey Marmara otoyoluna bağlayacağız. Zamandan en az 30 dakika tasarruf olacak. İstanbullular bunun ne anlama geldiğini gayet iyi bilirler. Bunu kazandıracağız. Sonra biz burada yakıttan ciddi bir tasarruf bir sağlamış olacağız. Yine emisyondan karbon emisyonundan bir tasarruf sağlamış olacağız ve çalışmalarımızı bitirdiğimizde bunların hepsi olmuş olacak. Şu an 7 bin metrelik tünelin yaklaşık yüzde 30’unu aşağı yukarı bitirmiş durumdayız.
Yüzde 30 seviyesine geldik ve 3 bin 850 metrelik iki tüp de toplam kazı gerçekleşmesi sağlamış durumdayız. Çalışmalarımız 7/24 devam ediyor. Hedefimiz 2026 yılının sonuna doğru inşallah bu tüneli bitirerek hizmete açmak. Burada biz bu tünel delme makinesi dediğimiz bir kısmını normal NATM yöntemi dediğimiz yöntemle kazıyla ilerliyoruz. Diğerini de TBM’yle, köstebekle beraber inşallah önemli bir kısmını, yüzde 60’a yakın kısmını da onunla beraber ilerlemiş olacağız. Onun da imalatı yapıldı. Çin’den İstanbul’a geldi. Bugünleri artık kurulum çalışmalarına inşallah başlamış olacağız. Şu anda tünel bünyesinde yaklaşık 110 civarında makinemiz görev yapıyor. Aşağı yukarı 550 civarında da çalışan arkadaşımız halen buradaki çalışmaları yürütmüş oluyor.”
“Tünel bittiğinde yaklaşık 350 bin nüfusa hizmet etmiş olacak”
Abdulkadir Uraloğlu, tüneli bitirdiklerinde 350 bin kişilik bir nüfusa hizmet etmiş olacağını ama devamında İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki bu sahil şeridinin tamamına metrolarla, metrobüslerle de entegre edildiği takdirde bütün yarımadaya ve bütün Avrupa tarafına da hizmet etmiş olacağını vurguladı.
Tünel işinin iğneyle kuyu kazma işi olduğunu dile getiren Uraloğlu, bu konuda Türk müteahhitler ve mühendislerin kazandığı tecrübe ile devam ettiklerini söyledi.
Uraloğlu, “Biz Cumhur İttifakı olarak gerek Sarıyer’de gerekse de İstanbul Büyükşehir’de inşallah 1 Nisan’dan itibaren daha verimli, daha iyi çalışmalara beraberce imza atmış olacağız.” açıklamasında bulundu.
Konuşmasının ardından Uraloğlu, Sarıyer Merkez’de esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi.