Almanya, Avusturya, Türkiye hattında yaşanan soygunun para transferiyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Eğitimini aşçılık üzerine tamamlayan Yasemin Gündoğan, 2019’da para dağıtım şirketi Loomis’e yaptığı iş başvurusunun kabul edilmesinin ardından, soygun için düğmeye bastı.
Müşterilerin talep ettiği nakit tutarların büyük bir kısmını mühürlü torbalar şeklinde paketleme görevini üstlenen Gündoğan, bir yandan da aynı vardiyada görevli güvenlik personeli Henning Behrens ile yakınlaştı. Tanınmamak için sosyal medya hesaplarından tüm fotoğraflarını kaldıran Gündoğan, 5 yıl önce çektirdiği bir kaç fotoğrafı bilinçli olarak silmedi.
KİRALADIKLARI MİNİBÜSE, ÇALINTI PLAKA TAKTILAR
Sabah gazetesinden Ümit Erkan Demircan haberine göre, tarihler 19 Mayıs 2023’ü gösterdiğinde soygun için ilk adım atıldı. Gündoğan’ın çocukluk arkadaşı Büşra Satılmış, evine 18 kilometre uzaklıktaki Spandau bölgesinde hizmet veren araç kiralama merkezinden siyah bir minibüs kiraladı. Ardından, Bremen’de kimliği henüz tespit edilemeyen kişi veya kişilerce siyah bir minibüse ait HB-DW 143 nolu plaka çalındı. Çalınan plaka N-6 otoyolunda bir depoda, kiralanan aracın plakasıyla değiştirildi. Tarihler 21 Mayıs’ı gösterdiğinde ise çalıntı minibüsle Loomis şirketine giriş yapan Büşra Satılmış, 21:15 sıralarında Yasemin Gündoğan ve 8 milyon euroyu alarak bölgeden uzaklaştı.
MİLYON DOLARLIK SAATLER ALINDI
N-6 otobanına yönelen araç, tekrar kiralanan depoya giriş yaptı. Çalıntı plaka sökülerek orijinal plaka tekrar takılan araç, sabaha karşı 8 milyon Euro ile Viyana’ya doğru yola çıktı. Yasemin Gündoğan’ı taşıyan araç Viyana’ya ulaştığında İzmir’de kurdukları çağrı merkezleriyle yüzlerce yaşlı Alman vatandaşını dolandıran şebeke üyeleriyle bağlantıya geçildi.
Dolandırıcılık şebekesinin lideri olan Yiğit Tufan’ın para transferi için kullandığı yöntem devreye sokuldu. Almanya’da paranın büyük bir kısmı ile önceden planlanan bir adreste tanesi 3 milyonu bulan lüks saatler satın alındı. Dikkat çekmemek adına saatler önceden belirlenen kuryeleri teslim edilerek, Avusturya’da bekleyen özel jetlere binip Türkiye’ye gelmesi sağlandı. Kuryelerden toplanan saatler, daha sonra nakit paraya dönüştürüldü.
