Olay, 28 Mayıs 2022’de Osmangazi ilçesi Ulu Mahallesi’nde meydana geldi. Polis ekipleri, uyuşturucu satışı ile hırsızlık suçlarından çok sayıda kaydı bulunan ve haklarında yakalama kararı olan Raşit Atila ve Beyza A.’nın bir pansiyonda kaldığını belirledi. Pansiyona baskın yapan polisleri karşısında gören Raşit Atila, başına tabanca dayayıp, kız arkadaşı Beyza A.’yı da boynundan sarılarak rehin aldı. Polislere direnen Atila, bu şekilde pansiyondan çıktı. Polislerin uzaklaşmasını isteyen Atila, kız arkadaşını siper edip, sokakta yürüdükten sonra kentin işlek caddesine çıktı. İkna çabalarına rağmen eylemini sürdüren Atila, tabancayla sağ omuz bölgesinden vurularak yaralı yakalandı, Beyza A. kurtarıldı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Raşit Atila, hayatını kaybetti.
‘CİNNET HALİNDEYDİ, MÜZAKEREYE TAMAMEN KAPALIYDI’
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüpheliyi vurup etkisiz hale getiren komiser A.B.B. hakkında ‘Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuksuz sanık A.B.B., Bursa 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada verdiği ifadede, “Olay yerine gittiğimde, şüpheli Raşit Atila’nın kalabalık içinde olduğunu ve kalabalık grubun en önünde gittiğini gördüm. Çevresinde polis memurları ve aralarında çocukların da olduğu 30’a yakın sivil vardı. Kendisini rehineyi bırakması için uyardım. Uyuşturucu aldığı için şuurunu kaybettiği belli oluyordu. ‘Ben teslim olmam. Beni teslim alamazsınız. Kendime de kıza da size de sıkarım. Beni teslim alamayacaksınız’ diyerek etrafa bağırıyordu. Ben kendisine ‘Sakin ol, polisiz. Silahı ve kadını bırak, teslim ol’ diye uyarıda bulundum. Kendisi, ‘Uzaklaşın, kadına da size de sıkarım. Asla teslim olmam’ diye karşılık verdi. Şahsın cinnet halinde olduğu belliydi. Müzakereye tamamen kapalıydı” diye konuştu.
‘YASALAR ÇERÇEVESİNDE GÖREVİMİ YERİNE GETİRDİM’
Rehine Beyza A.’nın şok halinde olduğunu ve ‘Beni kurtarın’ diye bağırdığını söyleyen komiser A.B.B., “Raşit Atila, uyarıları dinlemeyip sağa doğru, rehine ve bana doğru, vücudunu ve silahını çevirip adım atmaya başladı. Namlu, rehine ve bana doğru yöneldi. Parmağının tetiğe hareket ettiğini gördüm. O sırada çevresinde ben, rehine, sivil bir polis, caddede bulunan insanlar ve araçlar vardı. Ben, elindeki silahı düşürmek için kendisine 2 el ateş ettim. Bizim silahlarımızın, hayati bölgelere ateş edilmediği sürece öldürücü etkisi yoktur. Tek ateşle etkisiz hale gelmesi mümkün olmadığından duble atış yaptım. Ben ateş ettikten sonra silah elinden düşmedi. Şahıs, daha sonra rehineyle birlikte yere düştü. Elindeki silah düşünce hemen arkamı dönüp rehinenin can güvenliğini aldırdım. Bu sırada polis arkadaşım Atila’ya tampon yaptı. Sonra hastaneye getirdim. Yasalar çerçevesinde görevimin gereğini ifa ettim” dedi.
‘EYLEMİ HUKUKA UYGUN OLARAK DEĞERLENDİRMELİDİR’
Komiser A.B.B.’nin avukatı Özgür Abatay da savunmasında, müvekkilinin hem rehinenin hem de çevredeki sivillerin hayatını korumak için eylemi gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, “Olayın oluş şekli ile müvekkilin, müteveffanın eylemlerine son verme amacıyla hareket ettiği görülmektedir. Müteveffanın rehineye karşı haksız saldırılarının varlığı gibi unsurlar dikkate alınarak, eylemi, hukuka uygun olarak değerlendirilmelidir. Olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müvekkilin müteveffaya yönelen eyleminin, bir kimsenin yasa dışı şiddete karşı korunması için uyarılara ve ikna çabalarına rağmen durdurulamayan kişinin eylemlerine son vermek, zararı minimalize ederek engellemek amacı güttüğü anlaşılmaktadır” diye konuştu.
Savcı da esas hakkındaki mütalaasında tutuksuz sanık komiser A.B.B.’ye meşru savunma ve zorunluluk hali nedeniyle eylemi gerçekleştirdiği için ceza verilmemesini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti de sanık komiserin beraatine karar verdi.
